12 Şubat 2010

TARİHE İZ BIRAKAN BİR YENİLİKÇİ , MUSTAFA GÜZELGÖZ



Yaratıcılıkta sınır tanımayan biri Mustafa Güzelgöz. Adını '' EŞEKLİ KÜTÜPHANE '' faaliyeti sonrasında pek çoğumuz duymuşuzdur. Beni bu yenilikçi azmi doğrusu çok duygulandırdı ve paylaşmak istedim.

Güzelgöz , 1921 ' de Ürgüp'te doğar. Askerlik hizmetini yaptıktan sonra ailesinin isteği üzerine Ürgüp ' e döner ve dönemin kaymakamının teklifi ile 1944 ' te ''Ürgüp Tahsin Ağa Kütüphanesi'' ne memur olarak atanır.

Güzelgöz yolu olmadığı için şehre gelişi zor olan köylülere kitabı kendisi götürmek ister ve'' İnsan kitaba gideceğine, kitap insanın ayağına gelmelidir” der ve yola koyulur.Yolu olmayan köye haliyle motorlu araçla ulaşmak zor ama Güzelgöz yılmamış başka bir alternatif bularak kitapları köylülere eşek sırtında ulaştırma fikrini uygulamış. Deyim yerindeyse imkansızı başarmıştır. O sadece kitap okumalarına vesile olmamış cehaletin derin kuyusuna bir mum ışığı yakmıştır . Ya sonrası ?

Hemen işe koy
ulur ve Bakanlıktan kadro tasis eder , kabul edilir.Eşek sırtında götürülecek kitaplar için herbiri 90-100 adet sandıklar yaptırır ve düşer yollara.İlk önce Karacaoğlan , Aşık Galip , Hazreti Ali’nin Hayber Kalesi Cengi gibi kitapları bulundurarak köylüye okuma alışkanlığı kazandırmayı hedefler.Zamanla okuma hevesi gelişen köylüler tarihi romanlar , dini kitaplar , tarım ve sağlık vb. konularda kitapları okumaya başlamış ve daha sonra ''Romanda gerçekçilik ve doğalcılık akımlarının yaratıcısı'' olarak kabul edilen BALZAC romanlarını okumaya başlamışlar.

Güzelgöz bu yaptıklarıyla yetinmeyerek zamanın bir geleneği olan ; köy kadınlarının erkeklerin yoğun olduğu yere gitmeme eğilimini kırmak ve onlarında kütüphaneden faydalanmaları için bir formül bulur. O zamanda yeni çıkan Zenith ve Singer firmalarına mektup yazarak , reklamlarını yapacağını belirterek kütüphaneye dikiş makineleri tedarik etmelerini sağlar.


Güzelgöz 'ün ünü dünyaya açılmıştır. Nasıl mı?

1963 yılında Amerika' da yapılan bütün dünya ülkelerinin yaratıcı insanlarının yarıştığı bir yarışma düzenlenir ve Türkiye ' den de bir aday bildirmeleri istenir.Devlet Planlama Teşkilatı Güzelgöz 'ün yaptıklarını düşünerek onu aday göstermeye karar verir.Kısa bir süre sonra Amerika Haber Merkezinden inceleme yapmak için Ürgüp 'e 3 kişi gelir.Konuklar köyün muhtarını yanlarına alarak Güzelgöz'ü yanlarına katmadan incelemeye başlarlar.Sırayla tüm köylüye kitap uzatarak okumalarını isterler ve karşılaştıkları olumlu sonuç karşısında bunu rapor ederler ve birkaç fotoğraf ekleyerek bunu yarışma jürisine sunarlar.

21 Kasım 1963 'te bütün dünya ülkelerinin yaratıcı insanlarının eserleri biraraya toplanır. İlk eleme sonrasında geriye beş aday kalır.Bunlardan ikisi ; Türkiye ve İtalya dır. İtalyanın adayı ; köprü altı çocuklarını okutmuş , yetiştirmiş, üniversite okumalarını sağlamıştır. Jüri üyelerinin büyük çoğunluğu İtalya'dan yana oylarını kullanmışlar ancak jüri başkanı D.Cooke oyunu Türkiyeden yana kullanır .Gerekçesi ise şudur;

“Benim oyum Türkiye'ye.Eğer İtalyan adayın eğittiği, yetiştirdiği çocuklara eşekle kitap getirseydi köprüaltı çocukları olmazdı.Türkiye'den katılan aday köprüaltı çocukları olmasın diye çalışmalar yapmıştır ” der ve yarışmayı Güzelgöz 'ün kazanmasını sağlar.Amerikalı bir yardım kuruluşundan gezici kütüphane çalışmaları devam etsin diye 1960 model bir jeep hediye edilir.Ancak daha sonra Güzelgöz hakkında kendi işini yapmadığına dair bir şikayette bulunulur ve savunması istenir bunun üzerine Güzelgöz emekliliğini ister ve köyden güzel bir uğurlamayla ayrılır.





Merak edip insanlık gönüllüsü Güzelgöz' ün bu azimli yaşam yolculuğunu okumak isteyenler ; Fakir Bayburt 'un ''Eşekli Kütüphaneci '' ve Tayfun Talipoğlu'nun yazıp Aydın İleri 'nin derlediği ''Eşekle Gelen Aydınlık'' adlı kitapları okuyabilrsiniz....:)